襤lgi Zamirlerinin Edatlar 襤le Kullan覺m覺

1396435034_1396381163741

襤lgi Zamirlerinin Edatlar 襤le Kullan覺m覺

I saw the book which you are lokking for. (Arad覺覺n覺z kitab覺 g繹rd羹m.)

Yukar覺daki c羹mle ilgi zamiri ile k覺salt覺lmadan balanmadan 繹nce iki ayr覺 c羹mle eklindedir:

I saw the book. Ve You are looking for the book eklinde

G繹r羹ld羹羹 gibi look fiili for edat覺 ile nesneye (the book) ge癟i yapm覺t覺r. Yani for edat覺 nesneye aittir. C羹mle ilgi zamiri ile birletirilirken, ilgi zamiri nesne konumunda olan the book yerine kullan覺l覺r. O halde kendisine ait olan edat da ilgi zamirinin yan覺na ta覺nabilir. Bu a癟覺klamaya g繹re c羹mlemizi u ekilde de yazabiliriz ki ikisi de ayn覺 anlamdad覺r:

I saw the book for which you are looking. (Arad覺覺n覺z kitab覺 g繹rd羹m.)

She dismissed the student who you talked about. (Hakk覺nda konutuunuz 繹renciyi kovdu.)

She dismissed the student about whom you talked. (Hakk覺nda konutuunuz 繹renciyi kovdu.)

Dismiss: kovmak

***Not: 襤ki c羹mlenin ayn覺 anlamda olduuna ve edat hareketinin sadece nesnel formda olan ilgi zamiri ile yap覺ld覺覺na dikkat ediniz.

***Not: 襤lgi zamirlerinin edat ile kullan覺m覺nda YDSi癟in 癟ok 繹nemli olan iki 繹zellii vard覺r ki 癟ok iyi bilinmeli:

  1. Edat ile birlikte that kullan覺lamaz.
  2. who ilgi zamiri edat ile kullan覺l覺rsa whom a d繹ner.

My car which I paid ten thousand dollars for was broken down. (On bin dolar 繹dediim arabam bozuldu.)

My car for which I paid ten thousand dollars was broken down. (On bin dolar 繹dediim arabam bozuldu.)

He is not a person on whom you can rely . (O g羹venebilecein biri deildir.)

Rely on: g羹venmek

Reliable: g羹venilir

Unreliable: g羹venilmez

Reliability: g羹venilirlik

***Not: Bu iki farkl覺 kullan覺m bir ihtiya癟tan domutur. Daha sonra g繹receimiz ilgi zamirlerinin k覺salt覺lmas覺 konusunda mant覺覺 a癟覺klanacakt覺r.

Pollution is a serious problem for which we must fight.(evre kirlilii m羹cadele etmemizin gerektii ciddi bir sorundur.)

Fight for:

Combat: m羹cadele etmek, savamak, d繹v羹mek.




Struggle for:

Pharasal Verbs: Deyimsel fiil demektirler. Bir fiil k繹k羹 ve bir edattan oluurlar. rnein; Give, vermek anlam覺ndad覺r. up edat覺n覺 al覺p give up Pharasal verbini oluturur ve bu da b覺rakmak, vaz ge癟mek anlam覺ndad覺r. Inglizcede 1000 e yak覺n Pharasal verb vard覺r. G繹r羹ld羹羹 gibi edatile pharasal verb oluarak yeni bir anlam ortaya 癟覺kt覺. Eer edat fiil k繹k羹nden ayr覺l覺rsa art覺k yap覺 pharasal verb olma niteliini kaybeder.

Her pharasal verb羹n mutlaka bir e anlaml覺s覺 vard覺r. rnein; give up 覺n e anlaml覺s覺 quit tir. Amerrikan Inglizcesinde pharasal verbler 癟ok kullan覺l覺r.

***Not: Pharasal Verblerde edatlar ayr覺lmad覺覺ndan ilgi zamirleri ile birlikte hareket edemezler. 羹nk羹 edat覺n ayr覺lmas覺 durumunda yap覺 pharasal verb olma niteliini kaybeder ve anlam覺 deiir. nemli bir 繹zelliktir. 襤yi bilinmelidir.

They didnt like the study which we carried out. (Yapt覺覺m覺z 癟al覺malardan holanm覺yorduk.)

Bu c羹mledeki Carry outteki out edat覺 ilgi zamirinin yan覺na 癟ekilemez. 羹nk羹 pharasal verbd羹r.

This is the woman on whom we performed the operation. (Bu ameliyat ettiimiz kad覺nd覺r.)

The crime of which he was accused was very leniet. (Su癟land覺覺 su癟 癟ok hafifti.)

Lenient: hafif

Accuse: su癟lamak

Arraign: su癟lamak

Blame: ay覺plamak, su癟lamak

She lost her bag in which there was alot of money. (O i癟inde 癟ok paras覺 olan 癟antas覺n覺 kaybetti.)

There be: bulunmak, var olmak

There must be something which we can do. (Yapabileceimiz bir ey olmal覺d覺r.)

The car in which we were had had brakes. (襤癟inde olduumuz araba bozulmutu.)

His stepfather, whit whom he is living, is not kind to him. (Birlikte yaad覺覺 babas覺 ona kar覺 nazik deildi.)

***Non- Defining yap覺 olduu i癟in virg羹l羹n kullan覺m覺na ve edat ile kullan覺ld覺覺 i癟in whonun whoma d繹nd羹羹ne dikkat ediniz.

The horse on which he was kept stoping to eat grass.(zerinde olduu at, ot yemek i癟in hep durdu.)

Burada keepin 繹zel kullan覺mlar覺na dikkat 癟ekmek gerekiyor.

Keep (kept, kept): tutmak, saklamak, iletmek………………..otuza yak覺n anlam覺 var.

Keep on + V1+ing : …….meye devam etmek

Keep + V1+ing : durmadan ………mek

He kept on speaking. (O konumaya devam etti.)

He kept speaking. (O durmadan konutu.)

Stop fiili i癟in de benzer bir 繹zellik vard覺r.

Stop + Gerund: ………meye ara vermek

Stop + Infinitive: ………i癟in durmak

We stoped smoking. (Sigara i癟meye ara verdik.)

We stoped to smok. (Sigara i癟mek i癟in durduk.)


Warning: Use of undefined constant rand - assumed 'rand' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-content/themes/ribbon/single.php on line 40

Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-includes/class-wp-comment-query.php on line 405

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *