PREPOSITIONAL IDIOMS (Deyimler)

PREPOSITIONAL IDIOMS

1 against the rules kurallara karşı
2 all in all herÅŸeye raÄŸmen
3 as a rule genel olarak/kural olarak
4 at (one’s) service birinin hizmetinde
5 at a glance bir bakışta



6 at a loss kafası karışmış, ne yapacağını bilemeyen
7 at a loss / profit zararına / karla
8 at a stretch hiç durmadan
9 at all costs her ne pahasına olursa olsun
10 at an advantage avantajlı
11 at any rate her ne pahasına olursa olsun
12 at close quarters çok yakın
13 at ease rahat
14 at first başlangıçta, ilk önce
15 at first sight ilk bakışta
16 at hand çok yakında, eli kulağında
17 at hand el altında
18 at heart içten, hakikatte, iç yüzünde
19 at large kaçak / çoğunlukla
20 at large serbest, kaçak, uzun uzadıya, genel olarak
21 at last en sonunda
22 at least en azından
23 at length uzun uzadıya
24 at liberty serbest, yapmaya izinli
25 at most en çok
26 at once derhal
27 at one’s best en iyi formunda
28 at peace / war savaşta / barışta
29 at present ÅŸu an
30 at random rastgele
31 at short notice gelecekte kısa zaman içerisinde
32 at the age of …. yaşında
33 at the latest en geç
34 at the most en fazla
35 at the same time aynı anda
36 at the time o vakitlerde
37 at this rate bu hızla
38 at times bazen
39 at variance uyuÅŸmayan / uymayan
40 at will istediÄŸi zaman
41 beneath notice önemsiz
42 beyond belief inanılmaz
43 beyond the limits sınırların ötesinde
44 by accident kazayla
45 by all accounts insanların söylediklerine bakılırsa
46 by all means her ne surette olursa olsun
47 by and large herşeyi düşündüğümüzde
48 by chance ÅŸans eseri
49 by dint of aracılığıyla
50 by far ÅŸu ana kadar ki
51 by heart ezbere, su gibi
52 by means of aracılığıyla
53 by mistake yanlışlıkla
54 by no means hiçbir şekilde, asla
55 by order of emriyle
56 by reason of …den dolayı
57 by the name of …adında
58 catch a glimpse of kısaca görmek
59 catch sight of kısaca görmek
60 for a change bir deÄŸiÅŸiklik olsun diye
61 for a spell kısa bir süre
62 for certain kesin olarak
63 for good sürekli olarak
64 for instance örneğin
65 for nothing karşılıksız
66 for short kısaca (kısaltmalar için)
67 for sure kesin olarak
68 for the benefit of ….ın yararına
69 for the sake of … ın hatırına
70 for the time being ÅŸimdilik
71 from now on ÅŸu andan itibaren
72 from time to time zaman zaman
73 have a look at hızla bakmak
74 have an effect on üzerinde etkisi olmak
75 have confidence in güvenmek
76 in (one’s) opinion …ın fikrine göre
77 in a bad temper sinirli
78 in a daze hiç düşünmeden, avanakça
79 in a hurry acele ile
80 in a jiffy çok yakında
81 in a mess pislik içinde
82 in a moment bir anda
83 in a nutshell mümkün olan en az sözle
84 in abeyance beklemede
85 in accordance with ..ile uyum içerisinde
86 in action çalışır durumda
87 in addition to ..e ek olarak
88 in advance önceden
89 in aid of …e yardım olarak
90 in all probability nerdeyse kesinlikle
91 in an instant hemen
92 in answer to …e cevap olarak
93 in brief kısaca
94 in captivity tutsak
95 in case of ..olması durumunda
96 in cash nakit olarak
97 in charge of …den sorumlu
98 in common yaygın
99 in common with ortak
100 in comparison with …ile kıyaslandığında
101 in conclusion sonuç olarak
102 in confidence güvenerek
103 in conjunction with ….ile birlikte
104 in connection with ….ile baÄŸlantılı olarak
105 in danger tehlikede
106 in danger of … tehlikesi ile karşı karşıya
107 in debt borç içinde
108 in demand revaçta
109 in due course zamanla
110 in error yanlışlıkla
111 in exchange of …e karşılık olarak
112 in fashion moda
113 in favour of … ın lehinde
114 in for something başına kötü bir şey gelecek olma
115 in full swing iş çoktan yarılanmış bile
116 in gear viteste
117 in general genel olarak
118 in hand elinde
119 in haste aceleyle
120 in ink mürekkeple
121 in love with … e aşık
122 in moderation ölçülü
123 in need of ..ihtiyacı var
124 in no time hiç zaman kaybetmeden
125 in opposition to …e karşı olarak
126 in orbit yörüngede
127 in order düzenli
128 in order of (age,height) (yaş, boy) sırasına göre
129 in other words baÅŸka bir deyiÅŸle
130 in pain acı içinde
131 in particular özellikle
132 in person bizzat
133 in pieces paramparça
134 in place of …ın yerine
135 in practice uygulamada
136 in progress ilerlemekte
137 in proportion to …ile orantılı olarak
138 in prospect ufukta, görünürde, beklenmekte
139 in public alenen
140 in pursuit of …ın peÅŸinde
141 in reality gerçekte
142 in relation of ile bağlantılı olarak
143 in response to …e cevap olarak
144 in return for …e karşılık olarak
145 in search of …peÅŸinde
146 in short kısaca, özetle
147 in sight görünürde
148 in silence sessizce
149 in succession art arda
150 in tears gözyaşları içinde
151 in that çünkü
152 in the act suçüstü
153 in the beginning başlangıçta
154 in the circumstances bu koşullar altında
155 in the country kırlık arazide
156 in the course of …süresince
157 in the event of …ması durumunda
158 in the flesh bizzat
159 in the form of … formunda / ÅŸeklinde
160 in the habit of … alışkanlığı içinde
161 in the hope of …. umuduyla
162 in the limelight çok ilgi ve dikkat çeken
163 in the long run uzun vadede
164 in the meantime bu arada
165 in the name of …adına / …namına
166 in the nick of time son anda
167 in the open açık alanda
168 in the same time aynı sürede
169 in the suburbs kenar semtlerde
170 in the wake of arkasından
171 in time zamanla / zamanında
172 in touch with … ile temas halinde
173 in trouble başı belada
174 in tune sesi güzel
175 in turn sırayla
176 in use kullanımda
177 in vain boÅŸu boÅŸuna
178 in view of göz önüne alındığında, ..den dolayı
179 keep an eye on …e gözkulak olmak
180 lose count of sayısını unutmak
181 make a recovery from iyileÅŸmek
182 make contact with temas kurmak
183 make room for yer açmak
184 make sense of anlamlı olmak, anlamak
185 on (one’s) own kendi başına
186 on (one’s) way …e doÄŸru giderken
187 on (that) date o tarihte
188 on a cruise deniz yolculuÄŸunda
189 on a diet diyette
190 on a trip yolculukta
191 on account of …den dolayı
192 on an expedition keÅŸif yolculuÄŸunda
193 on average ortalama olarak
194 on behalf of …ın adına
195 on board güvertede / uçakta
196 on fire alevler içinde
197 on foot yürüyerek
198 on good terms with …ile iyi iliÅŸkiler içerisinde
199 on guard bekçilik yapan, nöbet bekleyen
200 on holiday tatilde
201 on loan ödünç olarak
202 on occasions arasıra
203 on purpose kasten
204 on sale satılık
205 on strike grevde
206 on television televizyonda
207 on the agenda gündemde
208 on the hour saat başı
209 on the increase / decrease artışta / azalışta
210 on the outskirts kenarlarında
211 on the phone telefonda / telefonu yanında
212 on the point of … mek üzere
213 on the strength of …a inanarak / güvenerek
214 on the tip of …ın ucunda
215 on the whole genel olarak
216 on time zamanında
217 out of breath nefes nefese
218 out of control kontrol dışı
219 out of danger tehlikesi geçmiş
220 out of date demode(artık kullanımıyor)
221 out of debt borçsuz
222 out of doors açık alana ilişkin
223 out of fashion modası geçmiş(ama kullanılıyor)
224 out of luck şanssız
225 out of order bozuk
226 out of place yersiz / yeri yok
227 out of practice antrenmansız
228 out of print baskısı bitmiş
229 out of reach ulaşılamayacak yerde
230 out of season turfanda
231 out of sight gözden uzak
232 out of the question söz konusu değil
233 out of tune sesi bozuk
234 out of work iÅŸsiz
235 pay a compliment to iltifat etmek
236 pay attention to …e dikkat etmek
237 play a trick on birine oyun oynamak
238 put pressure on üzerine baskı uygulamak
239 set fire to ateÅŸe vermek
240 take advantage of ..den yararlanmak
241 take care of … ile ilgilenmek
242 take charge of …ın sorumluluÄŸunu almak
243 take no notice of dikkat etmemek / umursamamak
244 take one’s mind off ÅŸaşırtmak
245 take part in rol almak
246 take pleasure in zevk almak
247 take pride in gurur duymak
248 under age yaşı küçük
249 under control kontrol altında
250 under discussion tartışılmakta
251 under guarantee garanti altında
252 under pressure baskı altında
253 under the impression of izlenimi edinmiÅŸ
254 under the influence of …ın etkisi altında
255 with / by the help of yardımıyla
256 with / in reference to ile iliÅŸkili olarak
257 with a view to …amacıyla
258 with the exception of hariç
259 without delay hiç vakit kaybetmeden
260 without doubt kuÅŸkusuz
261 without fail hiç aksatmadan
262 without warning uyarmadan
263 on a large scale geniş ölçekte, büyük çapta
264 in the manner of …tarzında
265 in place of …ın yerine
266 in fulfilment of …yerine getirerek
267 in the case of …olması durumunda
268 fall into disrepute gözden düşmek
269 as yet ÅŸimdilik
270 first and foremost ilk olarak
271 keep ahead of önünde gitmek
272 give rise to sebep olmak
273 take leave of izin istemek, veda etmek
274 for once ilk defa
275 to date bu güne kadar
276 have sth. to do with …ile ilgili olmak
277 in a sense bir anlamda
278 under the weather gününde değil
279 in no time hemen, derhal, kısa sürede
280 bring into alignment with …ile uyumlu hale getirmek
281 on the brink of …ın eşiğinde

 

 

 

Kaynak: www.SeyfiHoca.com


Warning: Use of undefined constant rand - assumed 'rand' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-content/themes/ribbon/single.php on line 40

Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-includes/class-wp-comment-query.php on line 405

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *