Comparison Clause (Türkçe, Anlaşılabilir ve Detaylı Anlatım)

grammer

COMPARISON CLAUSE

  1. EŞİTSİZLİK

1.1. “… than” yapıları ( = Comparative)

Sıfata “daha” niteliÄŸi kazandıran “-er” ve “more” eklenmesi ile oluÅŸan yapılardır.

sıfat + -er / more + sıfat + than

– She is more intelligent than she looks.
(O) göründüğünden daha zeki(dir).
Bu yapı Türkçe’ye “… -dEn daha + sıfat” ÅŸeklinde aktarılır.

1.2. rather than + sıfat / isim

Bir kıyaslama cümlesi olmamasına karşın bu kullanım sık sık karıştırılmasından ötürü bu bölümde ele alınmaktadır.

– I’d call her hair chestnut rather than brown.
Ben onun saçına kahverengiden çok/ziyade kestane diyeceğim/derdim.
Bu yapı Türkçe’ye “-dEn çok/ziyade” yapısı ile aktarılır.

1.3. more and more / -er … -er

“Gitgide”, “daha da” anlamını katmak amacı ile kıyaslama yapısının tekrarlanması gerekmektedir.

– It is getting colder and colder.
Hava gitgide soÄŸuyor.

– She is becoming more and more aggressive.
Gitgide saldırganlaşıyor.

1.4. more + isim

“More” kelimesi her zaman bir sıfatı nitelemez. Bazan bir ismin niceliÄŸinin belirtilmesinde de kullanılabilir.

– More people than ever leave their villages for a major city.
Şimdiye kadar olduğundan daha fazla / Görülmedik sayıda insan büyük şehirde yaşamak için köyünü terkediyor.

1.5. “most” ve “-est” yapıları ( = Superlative )

Sıfata “en” niteliÄŸi kazandıran “most” ya da “-est” yapılarının eklen-mesi ile oluÅŸturulur.

the/my/.. + isim + sıfat + -est / most + sıfat

– My biggest contribution is this monument.
Benim en büyük katkım bu anıt(dır).
Bu yapı Türkçe’ye “en + sıfat + isim” ÅŸeklinde aktarılır.

1.6. most + isim

Ä°sim ile kullanıldığı zaman “most” kelimesi bir kıyaslama niteliÄŸi getirmemektedir.

– Most people do not care about the dangers of pollution.
Çoğu insan kirliliğin tehlikelerine aldırış etmemekte.
Bu yapı Türkçe’ye “çoÄŸu + isim” ÅŸeklinde aktarılır.

1.7. The + comparative, the + comparative

– The sooner you come the better (it is).
Ne kadar erken gelirsen o kadar iyi (olur).
Bu yapı Türkçe’ye “ne kadar … o kadar” ile aktarılır.

  1. EŞİTLİK

2.1. as + sıfat / zarf + as

– He is as tall as I am / me.
(O) benim kadar uzun boylu(dur).
Bu yapı Türkçe’ye “kadar” kullanılarak aktarılabilir.
“As” yapısı birden fazla anlam için kullanılabilir. Ayrıntılı bilgi için parantez içinde verilen bölüme bakılması gerekmektedir.

as well as – He can’t dance as well as me. (“Comparison”)

– She is clever as well as (being) beautiful. [=yanısıra]

as long as – My hair is as long as his. (“Comparison”)

– I’ll work as long as I live. (“Time”)
– He can come as long as he is sober. (“Condition”)

as soon as – I’ll come in as soon as five minutes. (“Comparison”)

– As soon as she saw him, she fainted. (“Time”)

as far as – I went as far as Istanbul. (“Comparison”)

– As far as I know, she is a vet. (“Comment”)

2.2. the same + isim + as

– He earns the same (money) as me / I do.
Benimle aynı parayı kazanıyor. / Benim kadar kazanıyor.

  1. YETERLÄ°LÄ°K VE FAZLALIK

3.1. Sıfat / zarf + enough (for so.) to + yüklem

– The water is acidic enough to scare people.
Su insanları kaçırtacak kadar asitli.
Bu yapı Türkçe’ye “- EcEk / – EbIlEcEk” ile aktarılır.

3.2. too + sıfat / zarf (for so.) to + yüklem

– It is too heavy for me to lift.
O benim kaldıramayacağım kadar ağır.
Bu yapı Türkçe’ye “yüklem + – EmEyEcEk kadar” ya da “yüklem + – EbIlEcEÄŸIndEn çok / fazla” yapıları ile aktarılabilir.

  1. MUCH/EVEN/FAR/A LOT/A LITTLE/ A BIT/ALL THE + COMPARATIVE

Ä°ngilizce’de kıyaslamayı güçlendirmek amacı ile comparative yapının önüne çok ya da biraz anlamı ta??yan kelimeler yerleÅŸtirilebilir.

Bu yapılar kendi başlarına kıyas oluşturamazlar.

Yani,

* He is much experienced than the rest of the applicants

cümlesi hatalıdır. Doğru cümlenin

– He is much more experienced than the rest of the applicants

şeklinde olması gerekir.

Bu yapılardan much, far, a lot, even, all the Türkçe’ye çok ile, a little ve a bit ise biraz/ bir parça ile aktarılabilir.

  1. SO … THAT / SUCH … THAT

So … that Ä°ngilizce’de

so + sıfat + (that) [1]
so + zarf + (that) [2]
so + sıfat + a(n) + isim + (that) [3]
so + many/much/few/little + isim + (that) [4]

such … that ise

such + sıfat + isim + (that) [5]

ÅŸeklinde oluÅŸturulur.

– The problem was so difficult that we couldn’t solve it. [1]
Problem o kadar zordu ki çözemedik.

– He spoke so eloquently that everybody congragulated him. [2]
O kadar etkili konuştu ki kendisini herkes kutladı.

– It was so difficult a problem that we couldn’t solve it. [3]
– He has so many books that he can’t remember how many. [4]
O kadar çok kitabı var ki sayısını hatırlayamıyor.

– He gave such a wonderful speech that we were astounded. [5]
O kadar güzel bir konuşma yaptı ki ağzımız açık kaldı.
Bu yapılar Türkçe’ye “o … kadar ki” ÅŸeklinde aktarılır.


Warning: Use of undefined constant rand - assumed 'rand' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-content/themes/ribbon/single.php on line 40

Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-includes/class-wp-comment-query.php on line 405

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *