18 Dec 2014
YDS Kelime Listesi (Önemli Kelimeler İçerir – 339 Kelime ve Anlamı)
YDS Kelimeleri;
Kelime | Anlamı |
absence | yokluk |
accomplish | baÅŸarmak |
afflict | acı vermek |
alliance | ittifak, anlaÅŸma |
alter | deÄŸiÅŸtirmek |
arable | ekilebilir, tarıma elverişli |
array of | bir dizi … |
attendant | görevli |
bare | yalın, sade, çıplak |
bargaining | görüşme, pazarlık |
broad | geniÅŸ |
boundary | sınır |
chief | baş, ana, en önemli |
collective | ortak |
combat | mücadele etmek |
cultivation | ekip biçme, toprağı işleme |
defeat | yenmek, engellemek |
define | tanımlamak, belirlemek |
delight | zevk / hoÅŸnut etmek |
depiction | tanımlama |
deplete | tüketmek |
diminish | azaltmak, azaltmak |
dispute | tartışma, münakaşa |
distinguish | ayırt etmek |
diversity | çeşitlilik, farklılık |
endeavour | çalışmak, çabalamak |
enquiry | araştırma, soruşturma |
expose | göstermek, ortaya çıkarmak |
exposed to | maruz kalmak |
fatigue | yorgunluk |
feed | beslemek |
funeral | cenaze |
generosity | cömertlik |
genuinely | gerçekten |
gradually | yavaÅŸ yavaÅŸ, dereceli olarak |
grain | tahıl |
imprecise | kesin olmayan |
investing in | yatırım yapmak |
legislate | yasamak, kanun yapmak |
leisure | boÅŸ vakit |
livestock | çiftlik hayvanları |
loyalty | bağlılık, vefa |
miserable | sefil, çaresiz |
misery | mutsuzluk, sefalet |
mutual | karşılıklı |
necessary | gerekli |
occupational | meslekle ilgili |
occupy | iÅŸgal etmek |
particularly | özellikle |
privilege | ayrıcalık, imtiyaz |
reinforce | takviye etmek, destelemek |
shelter | barınak, sığınak |
slenderness | narinlik, incelik |
slope | eÄŸim, eÄŸimli olmak |
splendid | görkemli ,muhteşem |
starve | açlık çekmek |
strike | etkilemek, çarpmak |
subside | azalmak, dinmek |
synonymous | eşanlamlı |
the former | önceki |
the latter | sonraki, ikinci |
tremendous | çok büyük, muazzam |
undergo | uÄŸramak, katlanmak |
unify | birleÅŸtirmek |
unsuited | uygun olmayan, elveriÅŸsiz |
vanity | kibir, gurur |
wipe out | yok etmek, silip süpürmek |
accelerate | hızlandırmak, çabuklaştırmak |
account for | açıklamak, nedenini açıklamak / oluşturmak |
allocation | atama, tahsisat |
aspect | açı, yön, bakış |
assassination | suikast |
assurance | güvence, teminat |
catch up with | e yetiÅŸmek |
commonly | çoğunlukla, ortak olarak, genellikle |
compel | zorlamak, mecbur etmek |
compound | birleÅŸtirmek, birleÅŸik, bileÅŸim |
consequently | sonuç olarak |
crop | ürün, ekin |
currency | para birimi |
account deficit | hesap açığı |
discrimination | ayrım |
distort | saptırmak, çarpıtmak, bozmak |
enterprise | teşebbüs, girişim |
enthusiasm | ÅŸevk, istek, heves |
equity | öz kaynak / tarafsızlık, eşitlik |
escalate | yükselmek, artmak |
establishment | kurum, kuruluÅŸ |
extension | uzantma, ilave, ek |
favourable | olumlu, uygun |
favour | desteklemek |
feat | başarı, ustalık |
gap | boÅŸluk |
hamper | engellemek |
implication | anlam, kinaye |
incline | eÄŸimli olmak, eÄŸim |
insulation | izolasyon, yalıtım |
labour | işçi |
leather | deri |
lift off | kalkmak, havalanmak |
lunar | aya ait |
manifest | belirtmek, göstermek |
miracle | mucize |
ordinance | yönetmelik, kural |
overvalued | deÄŸerinden fazla |
perpetually | sürekli olarak, daima |
persist in | ısrar etmek |
plunge | hızla düşmek, dalmak |
policy | ilke |
pole | kutup |
poverty | fakirlik |
predecessor | önceki, ata |
probe | araştırma |
prospect | ihtimal |
pursue | izlemek, takip etmek |
rank | sıralama yapmak |
recovery | iyileşmek, eskiye dönmek |
relatively | nisbeten, oranla |
reliance on | e güvenmek |
respond | cevap vermek |
responsive | duyarlı |
sacrifice | kurban(victim) |
scarce | az, nadir |
scheme | plan, proje |
seize | ele almak, zapetmek |
sensible | mantıklı, makul |
shut off | kapatmak, kesmek |
shuttle | mekik |
spring up | türemek, |
squeez | sıkışmış |
steady | sabit, düzenli |
stock markets | borsa |
stride | uzun adımlarla yürümek |
strove | çabalamak |
struggle | çabalamak |
stunning | şaşırtıcı, hayret verici |
supplement | eklemek, ilave, ek |
survey | araştırma, anket |
take up | (zaman,yer)almak, kaplamak |
tendency | eÄŸilim |
thrive | gelişmek, büyümek |
trait | özellik |
undistorted | bozulmamış |
valley | vadi |
vast | çok geniş, çok büyük |
versus | karşı, aleyhinde |
wage | maaÅŸ |
weak | zayıf, güçsüz |
weaken | zayıflatmak |
yield clues | ipucu vermek |
consult | danışmak, başvurmak |
likelihood | olasılık, ihtimal |
anticipate | tahmin etmek, beklemek |
reckon | saymak, farzetmek |
I reckon that | in my opinion— bence, bana göre |
abruptly | aniden |
absorb | emmek, içine çekmek |
adapt to | e adapte olmak, e uymak |
aggressive | saldırgan |
appreciate | taktir etmek |
attitude | tavır, davranış |
broadcast | yayınlamak |
catastrophe | felaket |
challenge | mücadele, zorluk |
chase | kovalamak, takip etmek – pursue |
cite | belirtmek |
common in | yaygın olan |
concept | kavram |
conclude | sonuçlandırmak, bitirmek |
constraint | kısıtlama |
consumption | tüketim |
contradict | ile çelişmek, ters düşmek |
convenient | uygun, elveriÅŸli |
devastate | yıkmak, harab etmek |
devise | tasarlamak |
district | bölge, mahalle |
engage in | ile meÅŸgul olmak |
essence | öz, esas |
exposure | maruz kalma, maruz bırakma |
fairly | oldukça |
familiarity with | aşinalık |
fed on | ile beslemke |
fit into | e uyum saÄŸlamak |
gain | kazanmak |
inherent | doğasında bulunan |
insist upon | ısrar etmek |
integrate into | bütünleştirmek |
invention | icat, buluÅŸ |
limited by | ile sınırlı |
overlaid | ile kaplı |
prejudice | ön yargı |
preview | ön izleme |
primitive | ilkel |
rely on | e güvenmek |
rest on | e dayanmak |
retail | perakende |
revise | gözden geçirmek |
sceptical | şüpheli |
specialized | uzmanlaşmış |
strain | gerginlik |
suspicion | şüphe |
tend to | e eÄŸilimli olmak |
vigour | güç, kuvvet |
virtually | hemen hemen, neredeyse |
console | avutmak |
put forward | ortaya koymak, öne çıkarmak |
turn down | reddetmek, ters çevirmek |
preside | başkanlık etmek, yönetmek |
cheer up | neÅŸelendirmek |
come along | birlikte gelmek |
abundant | bol, berekentli |
account for | oluşturmak, açıklamak |
accuse of | suçlu |
adolescent | yetiÅŸkin |
associate with | ile iliÅŸkili olmak |
attorney | avukat |
blast out | patlamak |
bury | gömmek |
cheat | dolandırmak, aldatmak |
cluster | küme, gurup |
commoplace | sıradan |
congregation | bir araya getirmek |
corporate | ortak, |
countless | sayısız |
custom | gelenek, görenek |
deceiving | aldatıcı, yanıltıcı |
deliver | teslim etmek, iletmek |
delusive | aldatıcı, gerçek dışı |
diagnosis | teÅŸhis |
distribution | dağıtım |
edge | kıyı, köşe |
enable | mümkün kılmak |
entertain | eÄŸlendirmek |
entire | bütün |
erode | aşındırmak |
erupt | patlamak, püskürmek |
excitement | heyecan |
extend | uzatmak, yaymak |
habit | alışkanlık |
harass | taciz etmek, rahatsız etmek |
expend | tüketmek |
expense | gider, masraf |
headquarter | karargah, merkez |
imperfection | kusurlu olma |
lead to | neden olmak, yol açmak |
lead to | liderlik etmek, yol göstermek |
merely | sadece, yanlızca |
prompt | e zorlamak |
property | mal, mülk |
publicity | tannıtma / şan şöhret, bilinme |
pursuit | takip, kovalama / iÅŸ, uÄŸraÅŸ |
reign | hükümdarlık etmek, saltanat |
retard | geciktirmek, hızını kesmek |
rigid | sert, katı, sağlam |
rough | pürüzlü, eğri |
sane | aklı başında |
settle down | e yerleÅŸmek |
shareholder | hissedarlar |
smooth | pürüzsüz |
straightforward | apaçık, basit, kolay |
subtle | göze çarpmayan, ince, zor |
tackle | ile uÄŸraÅŸmak |
take part in | e katılmak |
thanks to | sayesinde |
tiny | küçük |
to the fore | öne çıkmak |
tomb | anıt, mezar |
trace | takip etmek, izlemek |
trap | tuzak, kapan |
treatise | tez |
ultimately | sonunda, en sonunda, nihayet |
uniformity | tekdüzelik, ayni olma |
utterly | tamamen |
vary | değişiklik göstermek |
worship | ibadet |
access | eriÅŸebilmek, girebilmek |
akin to | e benzer |
appeal | başvurmak / ilgisini çekmek |
awareness | farkındalık |
boast | övünmek |
boom | arttırmak |
bright | parlak, zeki |
brink of | nın eşiğinde |
brutal | zalim, acımasız |
cherish | sevmek, bağrına basmak |
comparatively | nispeten, orantılı olarak |
countryside | kırsal kesim |
dare to | cesaret etmek |
deal with | ile uÄŸraÅŸmak |
dilemma | ikilem, çelişki |
disposal | yok etme |
donor | verici, veren kimse |
encounter | karşılaştırmak |
enlightenment | aydınlatma, bilgilendirme |
erect | dikmek, inÅŸa etmek |
exceed | aÅŸmak |
frontier | sınır |
frustrate | hayal kırıklığına uğratmak |
generate | üretmek |
gloomy | karamsar, kasvetli |
gravity | yerçekimi / ciddiyet, ağırbaşlılık |
guest | misafir |
henceforth | bundan sonra |
imprision | hapsetmek |
ingrain | kökleşmiş |
inspire | ilham almak |
line up | hazırlamak, planlamak |
literacy | okur yazarlık |
make end meet | iki yakayı bir araya getirmek |
merge | birleÅŸtirmek |
modest | mütevazi |
morally | ahlaki olarak |
narrow | dar |
native | yerli |
obtain | elde etmek |
overlook | bir şeye yüksekten bakmak / gözardı etmek, önemsememek |
perception | algı, algılama |
proceed | ilerlemek |
process | süreç |
profound | derin – ly derinden |
rational | rasyonel, mantıklı, makul |
recession | durgunluk, gerileme, düşüş |
refuse | reddetmek, ters çevirmek |
sage | bilge |
sample | örnek, numune |
schedule | plan, program |
set down | belirlemek, kararlaştırmak |
spiritual | ruhsal – spirit: ruh |
stem from | den gelmek, den ileri gelmek |
superior to | üstün olmak |
tentative | geçici, deneysel |
treasury | hazine |
trigger | tetiklemek, arttırmak |
unavaliable | bulunmayan |
unrest | huzursuzluk |
unspoiled | bozulmamış |
utility | faydalı kullanmak |
wavelength | frekans |
Sence Hangi Kadro? Fenerbahce11.com
Warning: Use of undefined constant rand - assumed 'rand' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-content/themes/ribbon/single.php on line 40
Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/sentence/sinavingilizce.com/wp-includes/class-wp-comment-query.php on line 405